İki kardeşin birer kuş yuvası ve yuvalarda serçenin tüysüz yavruları vardı. Yuvanın başına gittiklerinde eğer kuşların gözleri kapalıysa ıslık çalarak ağızlarını açtırırlardı.
Kendilerine ait olan yuvanın başına vardıklarında nefes nefese kaldılar….
Rüyalarına giren, İstanbul’a gitmeyi çok istiyordu. Bu isteği giderek dayanılmaz bir hal aldı, eşinin moralinin iyi olduğunu gördüğünde isteğini yenilerdi.
Bunların dışında yüz yıllar öncesinden kalmış olan Altınşehir mağaraları korkusuz çocukların ziyaret yeriydi.
Giriş kapısının demiri iyice paslanmıştı. Takıldığı günden beri hiç boyanmamıştı. İçeri girmek, dışarı çıkmak için kapıyı açmaya çalıştığında demirin demire sürtünmesinden acayip iç gıcıklayıcı ses çıkıyordu….