Doğup, büyüdükleri topraklarda geçinemeyip, ekmek parası için büyük şehirlere göç edenler...
Bedenleri gurbette, akılları doğup büyüdükleri topraklarda kalan insanların her fırsatta baba ocağına dönmeleri... Hasat mevsimlerinde köy yerinde, bayram tadında hasret gidermeler... Gurbette doğan çocukların, yaz tatillerinde anne ve babalarıyla memleketlerine giderek kopmaz bağlılıklarını sürdürmeleri...
Yaşamını tarım işçisi olarak sürdüren, konar göçer aile ve çocuklarının; fındık, pamuk, zeytin ... toplama mevsiminde gittikleri yerlere; bir taraftan emek koyarken, diğer taraftan; Mehmet, Abdullah, Rıza, Hazal, Atama, Metehan, Zeynep, Sude...gibi insanlarla tanışma, yeni dost ve arkadaşlık edinmeleri; ekmeklerini, acılarını, sevinçlerini bölüşmeleri anlatılıyor...
(arka kapak yazısı)