Babam çok güzel keman çalar. Bana dati keman çalmayı, ama o izin vermedikçe elime almamı. Yine böyle bir mutlu gelecekdü. Babam keman çalıp şarkı söylüyor biz de akşamın çıkışıduk. “Hadi bakalım köylü kızı, bana bir kahve yap sonra da annenin şarkısını sen söyle” deyince olanlar oldular!
- Baba söyler yanlış, ben köylüyim? kahven de yapma keman da söylememeyem!" dedim. Yüzündeki gülücük ve her şeyde gözlendi.
- Sen kahveden ben de anlatmam dedi, güldürdü! Şimdi büyük bir sürpriz beni bekliyor; Yaşananlardan beri çözemediğim düğüm üzerinde çözülecek, “köylü kızı” öğrenecektim.
Babamın odası kahveyi pek beğenir. sevinç biraz heyecanlı, birazcık. Hiç oyalanmadan satın almam kahveyi götürebilmem. Ayşe ile Aykut da en az benim kadar merak ediyorlardı “köylü kızı” hikâyesini. Üç kardeş, okuyucunun oyuncasına karşı mindere dizildik. Babam için görünüşte aranmakta olan da giyinmiş gibi aranıyordu. Anlatmaya başladı:
—Bu hikaye aslında senin değil, annenle hikayemizdir. Uzaklarda bir hayat yaşamak, dedi.