Çok, çok uzun zaman önce, uzak bir ülkede küçük ve çok şirin bir kasaba varmış. Bu kasabada herkeste olmayan çok iyi anlaşır, hiçbir yalan söylemezmiş. Kasabanın bir de çok iyi kalpli marangozu var. Adı da Gepetto'ymuş. Gepetto Usta çocukları ahşaptan kukla oyuncaklar yaparak geçinirmiş ama çok fakirmiş. Hayattaki en büyük dileği ise bir çocuğu olmasıymış. Ormanda gezinirken kuru bir ağaç parçası bulunur. Bu ağacı alıp atölyesine getirmiş. Ağaca ödemeleri başladı. Ağaca onun vuruşunda “Ah!” diye şeyler değişmemeye başladı… Usta marangozun neredeyse gerçek bir bilgiye benzeyen kuklası sonunda tamamlandı. Ona Pinokyo adını vermiştir. Tüm gün çalışan Gepetto yorgunluktan uyuyakalmış. O sırada bir peri ortaya çıktı: “Ah iyi kalpli Usta, yaşadığı sürece en büyük dileğin gerçekleşmesini hak ettin. Sana hayalindeki gibi bir çocuk hediyesi.” demiş. Eldeki sihirli değneği ile Pinokyo'ya dokunmuş ve bir anda kukla hareket etmeye başladı… |